Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

İçimizdeki Sağlamcılık Neden Bu Kadar Güçlü

İçimizde bizi sağlamcılara yüksünmeye, kendimizi eksik görmeye iten kanıksanmış sağlamcılığın nedenleri ne olabilir sizce? Ya bundan düşündüğümüzden daha çok fayda sağlıyorsak? Hangi faydalar bunlar? Ben üç neden sayacağım, Kendini gerçekten çaresiz görme, sorumluluktan kaçma ve aciz olma halinin getirdiği rant.

Kategoriler
Bilişim İpuçları

Zoom ile Youtube üzerinden Önceden Canlı Yayın nasıl Planlanır

Merhabalar dostlar. Bu yazıda size Youtube üzerinden önceden canlı yayın planlayıp günü   geldiğinde Zoom üzerinden bu yayını nasıl başlatacağımızı anlatacağım. Daha önceki Zoom ile nasıl yoklama alınır yazımın epeyce etkileşim aldığını görünce böyle bir yazının da faydalı olabileceğini düşündüm. Her şeyden önce şunu başta belirteyim. Zoom ile Youtube, Facebook gibi alanlarda canlı yayın yapabilmek için en az Zoom pro veya üzerinde bir lisansınızın olması gerekli.

Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

Normal Olmak İstemiyorum!

Merhabalar dostlar. Geçen cumartesi GETEM’in artık gelenek haline gelen sertifika törenini yaptık. Ben de orada bir konuşma yapmıştım. Kalıcı olsun diye kendi sayfamdan da paylaşayım istedim. Konusu Normal olmak istemiyorum!

Geçenlerde  bir reklam düştü kulaklarıma: Kabul edelim, biz insanlar sınırlı varlıklarız diyordu. Kürkümüz, kanatlarımız,  pençemiz yok, ama yine de hayatta kalıyoruz.

durup bir günlük kelime dağarcığımıza bakalım mı? Bazı sözcükleri ne çok kullanıyoruz. Normal, sağlam, mükemmel, bozuk, eksik, sendromlu.

Kategoriler
Duyuru Ve Bilgilendirmeler

Engelsiz Erişimli Saatler Onbirinci Sezonuna Merhaba Diyor!

Yaklaşık 2 aylık bir ara, ve Engelsiz Erişimli Saatler onbirinci sezonuna merhaba diyor. Yeni sezonda da Çarşamba akşamları Adem abiyle birlikte konuğunuz olacağız akşamları. Yine bilişim ipuçları, yemek tarifleri, kitap ve film tanıtımları, ödüllü yarışmalarımız sizleri bekleyenlerden yalnızca bazıları.

Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

Tüm Canlı Betimlemeler Youtube Oynatma Listemizde!

Filmler, müzeler, pastalar, yolculuklar, kataloglar, spor egzersizleri ve dahası. Hepsi nisan ayından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Engellilikle Yaşamak dersi öğrencilerinin olağanüstü emekleriyle buluştu sizlerle. O dönem deneysel bir çalışma olarak başlattığımız projemizdeki betimleme sayısı 31’e ulaştı. Maalesef hak ettiği ilgiyi pek göremedi bu betimlemeler. 4 5 Facebook mesajı ve birkaç izleyenden ibaret kaldı canlı yayınlar. Ama ben yine de projemizin değerinin zamanla anlaşılacağına inanıyorum. Harcanan çabayı daha bir kalıcı hale getirmek için ağustos ayındaki yaz okulunda şu ana kadarki tüm canlı betimlemeleri Engelsiz Youtube kanalımız içinde oluşturduğumuz Canlı Betimlemeler Oynatma Listesine Ekledik. Bu listeye ulaşıp tüm canlı betimlemeleri görebilmek için

Canlı Betimleme Oynatma Listesi

Bağlantısına girebilirsiniz.

Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

Bunu Hak Etmiyoruz? gerçek hak ne?

Bu sabah basit, ama bir taraftan da çok üzücü ve düşündürücü bir tv erişilebilirlik sorunu yaşadık Sevda’yla. Kahvaltı sırasında DigiTürk’ümüzü açtık ki, sadece iki kanal arasında gidip geliyoruz. Televizyonu kapadık açtık, kartı çıkardık taktık, sorun sürüyor. Sonra neyse ki, Seeing Aİ ile ekranı bir okuttum, ne duydum dersiniz, yanlışlıkla kaydetmeye basmışım. kayıt devam ederken başka kanala geçilmez yazısını okuttum kısa metin kanalındaki OCR ile. Ama kaydı nasıl durduracaktım. Kayıt tuşu hangisiydi ki? Allahtan bence son yılların en iyi uygulamalarından birisi olan Be My Eyes imdadıma yetişti ve destek olan arkadaşla önce kumandadaki kayıt tuşunu bulduk, ona basınca bir kez aşağı oka basıp tamam yapınca kayıt durdu ve kanalla dolaşılabilir hale geldi.
Evet sorunu çözdük belki, ama düşündürücü olan şey başka. Bu kadar basit bir mesele için bin bir takla atmak zorunda kalmak. Bazılarınıza göre, ben kör olduğum için ekranı okuyamadım, vah vah! Ama asıl gerçek, teknolojik anlamda her türlü yatırımı yapan dijital şirketlerin bünyelerine temel anlamda bir ekran okuyucu koymamaları. Bu, Türkiye’de de böyle dünyada da. LG gibi bazı tv kanallarında ekran okuyucular var, ama dijital bir platform kullanıyorsanız, o da devre dışı. Bir tek televizyonda mı, iş, çamaşır ve bulaşık makinelerinde de aynı, klima, fırın ve hatta düdüklü tencerelerde de. dijital olan her alanda ekran okuyucu desteği temel bir evrensel tasarım ilkesi ve insan hakkı olarak kabul edilmedikçe, biz bu sorunları daha çok yaşayacağız. Daha bir özetle, verilen bir bilgi yalnızca göze, veya kulağa hitap ettiği müddetçe bir grubu dışlamış oluyorsunuz. o nedenle sunduğunuz bir bilginin 3 algı olan görme, işitme ve dokunmanın mümkünse üçüne de, ama en az ikisine hitap etmesi zorunlu olmalı. Bu da tüm dijital bilgi sunan yazılım ve donanımlara bir şekilde ekran okuyucu desteği sağlamakla mümkün olabilir. çünkü ekran okuyucu görsel bilgiyi dileyene işitsel dileyene dokunsal olarak verme olanağına sahip olur. bu sistemler, ideal olarak mevcut donanımın içinde olmalı. Fakat olamıyorsa, en azından bazı ev eşyalarında olduğu gibi mutlaka mobil telefonlarla da yönetilebilecek bir ara yüz şart olmalı. Bu ara yüz yalnızca bilgi veren değil mevcut ekranlardaki bilgiyi de alan bir yapıda olmalı.
Fazla mı teknik konuştum daha açık anlatayım. Ben yürüme bandımdaki hızımı, yaktığım kaloriyi birine sormadan öğrenmek istiyorum. Televizyonda açtığım bir kanalın hangisi olduğunu, o anki programı kanal numaralarını ezberlemeden de bilmek istiyorum.
çamaşır ve bulaşık makinemdeki programları yerlerini ezberlemeden bilmek, fırının ısısını birini sormamak, kombinin derecesini kolayca öğrenmek istiyorum. Böyle deyince pek mi bir dramatik oldu? Hayır! Aslında temel bir insan hakkını talep ediyorum: tüm dijital platformlara ekran okuyucu desteği.
Sivil toplum kuruluşları, abuk subuk indirimler peşinde koşma, sınav erteletip bununla gurur duyma, olur olmadık idari izinler talep etmekten vakit bulurlarsa, bir düşünsünler bence. Kamusal alanda hizmet verenler, sahte sosyal sorumluluk kampanyalarıyla kendilerini tatmin edip ne çok şey yaptık diye faaliyet raporlarına yazmaktan fırsat bulurlarsa, gerçek ve kapsayıcı hizmet kavramını biraz daha ciddiye alsınlar bence. Kanun koyucular, yalnızca, yardım, bakım ve koruma dışında da haklar olduğunu ve bunlara da yoğunlaşmak gerektiğini daha fazla ere alsınlar bence.

Kategoriler
Bilişim İpuçları

Görünmezliğin Arkasına Saklı Erişilebilirlik: Facebook, Instagram ve Twitter Fotolarına Alt Açıklama Ekleme!

En yaygın kullanılan 3 sosyal medya platformu olan Facebook, Instagram ve Twitter içinde paylaştığımız tüm fotolara gönderimizin görselliğini hiç etkilemeden alt açıklama dediğimiz betimlemeler eklemenin  mümkün olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik hiç ekstra uzmanlık gerektirmeden?  Sadece her gönderinizde biraz daha fazla zaman ayırmanız yeterli bunun için. Nasıl mı? Gelin birlikte bakalım.

Kategoriler
Bilişim İpuçları

Zoom ile Nasıl Yoklama Alınır?

Selam dostlar. Daha önce radyo programımızda paylaştığım zoom ile yoklama alma sürecini pratik ir yemek tarifi kıvamında adım adım paylaşmak istiyorum.

  1. İlk olarak Zoom.us adresine bağlanıyoruz, burada Sign in düğmesine basarak e-mail adresi ve şifremizi girip oturum açıyoruz. Eğer oturumumuz zaten açıksa, My Account bağlantısına tıklıyoruz.
  2. Eğer bir eğitim kullanıcısı isek doğrudan ana sayfada, değilsek, Account Management menüsünde bulunan reports bağlantısına giriyoruz.
  3. Bu sayfada “View Meetings, Participants, and Meeting Minutes Within a Specified Time Range” bağlantısına giriyoruz. Yani anlamı belirli bir zaman aralığındaki toplantı, katılımcı ve katılım sürelerini gör demek bu bağlantının. Tam da aradığımız şey dolayısıyla.
  4. Karşımıza son iki gündeki toplantı ya da derslerimiz çıkıyor. Tarihlerin yanındaki “Click to Change Another Date” Başka bir tarih seçmek için tıklayın düğmesine basarak 15 günlük bir tarih aralığı da belirlemek mümkün.
  5. Burada katılımcıları görmek istediğimiz toplantı satırında toplantının adı, ne zaman başladığı, ne zaman bitiği bilgilerin yanı sıra katılımcı sayısını da görebiliyoruz. İşte bu katılımcı sayısına tıkladığımız an, artık detaylar karşımızda.
  6. Sayı beklediğinizden yüksek çıkabilir, endişe etmeyin. Nedeni odaya girip çıkan katılımcıları da listeye dahil etmesi. O nedenle bu aşamada “Show Unique Users”, tekil kullanıcıları göster onay kutusunu da işaretliyoruz.
  7. Artık tüm katılımcıları ve ne kadar süre toplantı veya derste kaldıklarını görebiliriz. Dilersek de Export düğmesine basarak bu veriyi bir csv dosyası olarak bilgisayarımıza indirebiliriz.

 

Önemli not: bu özelliği kullanabilmeniz için Zoom hesap türünüzün en az pro veya eğitim olması gerekli.

Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

Yürüyüş Parkurlarında Erişilbilir Yürüme Deneyimleri 1: Fenerbahçe Ordu Evi Bostancı, Maltepe Bostancı Yürüyüş Parkurları

Selamlar dostlar. Her ne kadar korona bizi epeyce evlerimize hapsetse de, az biraz dışarı çıkabildiğimiz bugünlerde. Geçen yıldan beri alışkanlık haline getirdiğim yürüyüş yapma sürecimde kullandığım parkurları size tanıtmak istedim. İnsanlarla en az temas ederek, ama açık ve temiz havayı da maskenin izin verdiği ölçüde içimize çekerek vakit geçirmek, aynı zamanda da bir nebze spor yapmak isteyenler için yürüyüş bence çok iyi bir seçenek. Sakın ben zaten işe giderken yürüyorum gibi cümlelerle ne var ki bunda demeyin. Her şeyden önce körseniz, yollar o kadar bozuk ki, yürürken yaşadığınız stres yaptığınız yürüyüşün keyfini yaşatamayabiliyor yeterince. Bir de ister istemez yavaş yürümüş oluyorsunuz. Kör olmasanız da, yürüdüğünüz yerdeki soluduğunuz egzoz, araba gürültüsü işi bir zevkten çıkarabiliyor.
Size bahsedeceğim ilk parkur, Fenerbahçe ‘Ordu evi, bostancı arasındaki yaklaşık 5 kilometrelik alan. Buraya ulaşmanın en kolay yolu marmaray’a binip fener yolu durağında inmek. sonrasında çıkıp yaklaşık 1 buçuk kilometre aşağı doğru ordu evinin önüne yürümeniz gerekiyor. Yürürken iki caddeden karşıdan karşıya geçiyorsunuz. Yine de yol öyle kötü değil. Martılarla beraber gidebilirsiniz. Aslımda ordu evine Kadıköy’den de otobüsler var ve tam önünde duruyor, ama pek de sık değil. Ben Marmaray’ı tercih ediyorum bu yüzden.
Niye ilk tercih olarak burayı yazdım derseniz, sanırım yürüyüş parkuru olarak en erişilebilir bulduğum yer olmasından. benim için bir kör olarak yürürken en önemli şey önümde sürekli çarpacak bank ve benzeri şeylerin olmaması. Bir de sürekli yolun bölünmemesi. işte bu parkur o iki kriteri de gayet iyi karşılıyor. Ve etrafta araba gürültüsü, en azından yolun ilk 2 kilometresinde çok az. sağ tarafınızda sahilin duvarı, solunuzda bisikletlerle harika bir yürüyüş yapma, yürürken denizden gelen hafif esintiyle serinleme şansınız var. Yol tamamen düz ilerlemiyor. Giderken, tam 10 viraj ve ara virajlar var. Eğer ordu evi tarafından yola çıktıysanız hep sola doğru dönüyorsunuz virajlarda. O nedenle yolun sağında kalmanız önemli. çünkü özellikle beşinci viraj sonrası fazla sola giderseniz, çıkıp ana yol kenarına sapma ihtimaliniz var.
Parkur beşinci kilometresinde İspark otoparkıyla sona eriyor. Ardından caddedeki kaldırıma çıkıp 500 600 metre kadar yürüdüğünüzde bostancı iskelesine geliyorsunuz. İspark çıkışıyla, iskele yolu üzerinde, bir sesli ışık daha var. Onu değil, tam iskele önündeki ışıkları kullanarak karşıya geçtiğinizde, güzel bir ara yol olan ve adı Esinti sokak olan bir trafiğe kapalı sokağa ulaşıyorsunuz. Bu sokağı bitirip yolun karşısına geçtiğiniz an Marmaray Bostancı istasyonuna ulaşıyorsunuz. Keyifli ve erişilebilir vakit geçirmek için ben bu parkuru özellikle öneriyorum.

Sizlere bu yazıda bahsetmek istediğim ikinci parkur Maltepe bostancı parkuru. Esasında az önceki ışıkları kullanmadan düz devam ederseniz bu parkurun bostancı başlangıç noktasına gelmiş oluyorsunuz. Yani vakit ve enerjmniz varsa, Fenerbahçe’den başlayıp Maltepe’ye kadar yürüyebilirsiniz. Ama bostancı gibi aralarda bazı yerlerde yolun bölündüğünü unutmayın. Ben bu parkura Maltepe civarından başlamayı seviyorum. Yine Marmaray kullanarak Süreyya Plajı veya Maltepe duraklarından birinde inmeniz gerekiyor. Burada Marmaray’la Sahil arası çok daha yakın. Yolun karşısına geçtiğinizde sahile gidecek kaldırıma varmış oluyorsunuz, ama burada sahile giden ara yolu bulmak, oradan da sahile ulaşım çok kolay olmuyor. Tam yürüyüş parkuruyla ana yol arası bir hayli uzak. Ya da ben sahile kolay ulaşımın körcül ve erişilebilir bir yolunu bulamadım halen. Her seferinde bir kayboluyorum, neyse ki, sahile giden birilerini bulup sorarak ulaşıyorum.
Aslında bu yol yürüme açısından Fenerbahçe tarafına göre bence çok daha güzel. çünkü gerçekten, hiç dönüş yo, serin ve sessiz. Fakat problem şu ki çok bölünüyor. İlk olarak Süreyya plajı sonrası bir dere bölüyor yolu. Mecburen sağa dönüp yola kadar epeyce yürüyor, sonra yol boyunca bir müddet sola doğru ilerleyip tekrar soldan sahil tarafına dönüyorsunuz. Nispeten burası daha düzgün bir sapış. Tam sahile çıktım kaptırıp gideceğim derseniz, yine olmuyor, önce bir köprü geçiyorsunuz ve sonra bir moktada sahil bitiyor. Mecburen yukarı yola çıkıyorsunzz ve bence iğrenç araba sesleri olan bir ana yol orası. Cennetten cehenneme düşmek gibi. Burada ana yol da biraz uzun sürüyor ve zar zor sola dönen patikayı bulup tekrar sahile inebiliyorsunuz. ondan sonra solunuzda sahil duvarını takip ederek uzun süre boyunca kaptırıp yürümeniz mümmkün oluyor. Her iki parkur boyunca da sık aralıklarla Beltur’lar var. Durup bir soluklanmak,, bir kahve içmek ya da aperitif bir şeyler yemeniz mümkün. Süreyya plajından bostancıya da yaklaşık 4 kilometrelik bir yürüyüş yapmış olabiliyorsunuz.

İsterseniz bu yazılık iki parkur yeter olsun. Bir sonraki yazıda Üsküdar Kız kulesi yolu, Aydos Ormanı ve Emirgan korusundan bahsedeceğim. Ama bence bir yürüyüş parkurunun erişilebilir olması için bank tarzı şeylerin kesinlikle yol ortasında bulunmaması çok önemli. Eğer kenar takibi yapabiliyorsak insan kendini çok daha güvende hissediyor. Ayrıca sahil kenarına düşme tehlikenizin olmadığını bilmek istiyorsunuz açıkçası. üskügar’da beni en çok korkutan bu oluyor mesela. Son olarak’ yürüdüğünüz yolda virajlar, dönmeler ve sapmalar varsa, buralar bir kılavuz çizgiyle belirtilseydi tadından yenmezdi. Tüm parkuru kastetmiyorum, ama dönmeniz gerekli yerlerin 30 metre öncesi sonrasına yapılacak bir yönlendirme, acaba yoldan sapıyor muyum endişesini ortadan kaldırırdı. Ama nerede, bizi kim duyar işte orada ciddi şüphelerim var. sizler de erişilebilir yürüme olanaklarınızı paylaşırsanız, duymaktan çok mutlu olurum. engelsiz günler.

Kategoriler
Duyuru Ve Bilgilendirmeler

5 Ağustos Engelsiz Erişimli Saatler

Merhabalar herkese. Bugün Elif’le canlı canlı birlikte tava böreği yapıyoruz. Zoom ile erişilebilir ve hatasız yoklama alma ipucunu paylaşıyoruz. Program sonunda da bir kişi Cash Reader kazanıyor. Gelin detaylara göz atalım.