Kategoriler
Yüreğimden ve Aklımdan Damıttıklarım

Görme, İzleme kelimelerinin kullanımı üzerine garip bir duyar kasma!

Bu aralar kör olmayan arkadaşlarımda değişik bir duyar kasma fark ediyorum. şu filmi izledin mi derken birden pardon şeklinde düzeltme ihtiyacı  duyuyorlar kendilerini. dün Ahmet’i gördüm dersem nasıl yani diye şaşırıyorlar. Bu tür kötü niyetli olmayan ama sinir edici diyalograrı yaşadığım arkadaşlara sözüm:

Görme, izleme, seyretme yalnızca gözün tekelinde olan şeyler değil. spacial, Yani uzamsal diye bir kavram var. burada, işitme, dokunma, ve diğer duyuları kullanarak da çevreniz, sizin pozisyonunuz hakkında detaylı bir görünüz olabiliyor. buna mobilite ve oryantasyon deniyor.

Bir kör maçı radyodan dinlerken, ve televizyondan izlerken, ya da tribüne gittiyse yaşadıkları aynı değil. çünkü televizyon veya tribünde yaşanan ambians çok daha farklı ve güzel. Bu da, yalnızca dinlemeye indirgenemez. Bu yüzden bizlerde izlemek, görmek gibi günlük terimleri kullanıyoruz.
Bundan daha önemlisi, tam muhabbetin ortasında böyle kelimeler geçince duruma limon sıkmanız, aradaki doğal olabilecek ilişkiyi mahfediyor. Beni Engin olarak değil yalnızca kör biri olarak algıladığınızı hissettiriyor. mikro saldırganlığın ilk maddesi yani: Kimliğin inkarı. Sen ne yaparsan yap, benim gözümde her şeyden önce körsün, sağırsın, otistiksin. Başka hiçbir şeyin önemi yok. Bu da her eylemin, söylemin bir şaşkınlığa dönüşmesine neden oluyor. Sorun şu: Durum böyle olunca aradaki kalın duvarlar ve gerçek ilişki asla kurulamıyor. bilginiz olsun istedim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir